Volkswagen, 2024’teki zayıf performansın ardından 2025’e de hayal kırıklığıyla başladı.

Volkswagen, 2025'in ilk çeyreğinde de hayal kırıklıkları yaşamaya devam ediyor. Şirketin bu dönem içinde net kârı yüzde 41 oranında azalarak 2,19 milyar euroya düştü. Kâr düşüşünün başlıca nedenleri arasında, önceki dönemlerde duyurulan 1,1 milyar euroluk özel giderlerin yanı sıra, Çin'deki ortak girişimlerden elde edilen kazancın azalması ve elektrikli araçların batarya iş kolundaki zararlarının artması yer alıyor. Bununla birlikte, şirketin toplam cirosu yüzde 3’lük bir artışla 77,6 milyar euroya yükselmiş durumda, bu da bir nebze olsun olumlu bir gelişme olarak yorumlanabilir. Volkswagen CFO’su Arno Antlitz, Batı Avrupa'daki siparişlerin hızla arttığını ve elektrikli araç satışlarının yükseldiğini belirtti. Ancak, bu durum bile küresel ekonomik belirsizlik ve rekabetçi maliyet yapısı ihtiyacını ortadan kaldırmıyor. Antlitz, bu belirsizliklere dikkate alarak, güçlü bir araç portföyünü ve rekabetçi maliyet yapısını desteklemenin önemine vurgu yaptı. Öte yandan, Mercedes-Benz de benzer zorluklar yaşıyor. Şirket, ilk çeyrek net kârının yüzde 43 oranında düşerek 1,73 milyar euroya gerilediğini açıkladı. Avrupa pazarındaki talep düşüşü, şirketin faaliyet kârında da ciddi bir çöküşe neden oldu. İki büyük Alman otomobil üreticisinin benzer sorunları, özellikle Çin pazarı ve artan maliyetler gibi dışsal faktörlerle birleşince, endüstri genelinde bir belirsizlik ortamı oluşturmuş durumda. Yılın ilk çeyreğinde her iki şirketin de satışlarının azalması, buna ek olarak ABD tarafından uygulanan gümrük tarifeleri ve politikalarının etkileri, sektördeki tüm oyuncular için bir risk oluşturuyor. Örneğin, Trump yönetiminin yeni tarifeleriyle birlikte, otomobil üreticileri ABD pazarındaki varlıklarını korumak adına stratejilerini sık sık güncellemek zorunda kalıyor. Bu durum, gelecekteki satış tahminlerinin belirsizleşmesine neden oluyor. Bu belirsizlik, otomobil üreticilerinin, özellikle gümrük tarifelerinin etkisini azaltma yollarını aramasına ve bazı otomobil gruplarının tahminlerini askıya almalarına yol açıyor. Sonuç olarak, Volkswagen ve Mercedes-Benz, otomotiv endüstrisinin karşılaştığı zorluklarla mücadele ederken, aynı zamanda gelecekteki potansiyel sorunlara hazırlıklı olma çabası içinde. Sonuç itibarıyla, Volkswagen Grubu ve benzer diğer otomobil üreticileri, sadece iç piyasalarda değil, global ölçekte de zorlu bir dönemden geçiyor. Ekonomik belirsizlikler, rekabetçi baskılar ve düzenleyici kısıtlamalar, şirketlerin gelecek tahminlerini gerçekleştirmesi konusunda ciddi engeller oluşturuyor. Geçen yıl elde edilen kâr marjlarının düşmesi, bu yıl için zorlu bir sürecin habercisi olarak değerlendirilebilir.