Türk Bankacılık Sektöründe İyileşme Beklentileri Sınırlı Kalacak

Türk Bankacılık Sektöründe İyileşme Beklentileri Sınırlı Kalacak

Fitch Ratings Bankalar Direktörü Ahmet Emre Kılınç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faiziyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kılınç, yıl sonunda politika faizinin %33 seviyesine düşmesini beklediklerini ve bunun bankaların net faiz marjını olumlu etkileyeceğini belirtti. Ancak, bu iyileşmenin yıl başındaki beklentilere kıyasla sınırlı kalacağına dikkat çekti.

Kılınç, mart ayı öncesinde faizlerin düşme sürecinin bankaların faiz marjlarını destekleyeceği yönünde bir beklenti oluşturduğunu, fakat piyasalardaki volatilite nedeniyle bu beklentinin bir miktar ertelendiğini ifade etti. Ayrıca, yılın ikinci yarısında bankaların aktif kalitesini daha dikkatli bir şekilde izleyeceklerini vurguladı.

Kısa Vadeli Dış Borç Riskleri

Türk bankalarının yüksek kısa vadeli dış borçlarının refinansman riski taşıdığını da hatırlatan Kılınç, bu durumun yeni bir risk olmadığını belirtti. Bankaların yurtdışı finansmana erişimlerinin sürdüğünü ve Eurobond ile sermaye benzeri kredi ihraçları ile sendikasyon kredilerinde yenilemenin yüksek olduğunu, fakat uzun vadeli tahvil ihraçlarında yavaşlama gözlendiğini ifade etti.

Ayrıca, ABD faiz politikaları, jeopolitik riskler ve küresel ticaret tarifelerinin Türk bankalarının görünümünü dolaylı yoldan etkileyebileceği öngörüsünde bulunan Kılınç, tarifelerin bankacılık sektörü üzerindeki etkisinin sınırları içinde kalacağına dikkat çekti.

Faizlerin Yüksek Olmasının Etkileri

Kılınç, TCMB’nin politika faizini %46’ya çıkarmasının ardından, bankalarının %49 ile üst banttan fonlandığını anımsatarak, risk maliyetlerindeki artış nedeniyle bankaların aktif kalitesini daha yakından izlemeye başladıklarını açıkladı. Aktif kalitedeki risklerin şu an için yönetilebilir olduğunu düşünen Kılınç, bankacılık sektörüne dair yıl başındaki nötr beklentilerini devam ettireceklerini de sözlerine ekledi.

Öte yandan, piyasalarda görülen son dalgalanmaların olumlu gelişmeleri etkileyeceğini belirten Kılınç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) artış gösterdiğini ancak zamanla gerilediğini ve şu an 300 baz puan seviyelerinde tahvil edildiğinin altını çizdi.

ABD Faiz Politikalarının Etkisi

Kılınç, uluslararası gelişmelerin Türk bankacılık sektörü üzerindeki etkilerine değinerek, ABD’deki faiz politikası, jeopolitik riskler ve ticaret tarifelerinin kritik etkilere sahip olduğunu belirtti. Bununın yanında, tarifelerin Türk bankacılık sektörü üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı olacağı tahmin edilmekte.

Sonuç olarak, Türk bankacılık sektöründe bazı olumsuz riskler ve dış etkilerin devam etmesine rağmen, duyarlılığın yönetilebilir olması ve finansman kaynaklarına erişimin sürekli olması, olumlu bir tablo oluşturma potansiyelini barındırıyor. Bankaların yılın ikinci yarısındaki performansı, yapılacak olan izleme faaliyetleri ile detaylı bir şekilde analiz edilecektir.