Türk ve Japon Bilim İnsanları Keneler Üzerine Ortak Çalışma Başlattı
Sivas ve çevresindeki kene popülasyonunun artışı ve bu durumun neden olduğu ölümler, Türk ve Japon bilim insanlarının dikkatini çekti. İç Anadolu Bölgesi'nin doğusu ve Karadeniz Bölgesi'nin güneyinde görülen keneler ile kene kaynaklı ölümcül hastalıklar, uluslararası bir araştırma konusu haline gelmiş durumda.
Sağlık Bakanlığı, Tokyo Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nin iş birliği ile yürütülen projede, bölgede yaygın olan kene cinslerinin tanımlanmasına yönelik kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriliyor. Türk ve Japon akademisyenlerden oluşan bir heyet, Tokat ve Sivas’taki çeşitli köylere giderek, hem hayvanların üzerindeki hem de arazide bulunan keneleri toplama çalışmaları yürütüyor.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Keskin, proje hakkında şunları ifade etti: "Uzun yıllardır kene ve kene kaynaklı hastalıklar üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Bu projede, kene kaynaklı hastalıklara da değinmek istiyoruz; zira bu bölgeler, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı açısından oldukça endemik nitelikte. Keneler, 200 kadar hastalık etkenini taşıyabiliyor ve bunların önemli bir kısmını insanlara nakledebiliyor."
Proje ortaklarından Japonya Orman Bakanlığı Yaban Hayatı Biyolojisi Bölümünden Dr. Kandai Doi, alandan topladıkları yüzlerce kenenin çoğunun 3 farklı cinse ait olduğunu belirtti ve "Bazılarının Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü taşıma riski var. Kenelerin dağılımına dair bir harita oluşturmayı hedefliyoruz." dedi.
Son günlerde Sivas’taki kene kaynaklı ölümlerin artması, vatandaşlar arasında endişeye yol açtı. Özellikle doğal alanlarda monitor edilmeyen kene popülasyonlarının varlığı, uzmanlar tarafından uyarılıyor. Prof. Dr. Keskin, "Vatandaşların bilinçlenmesi, bu projenin en önemli çıktılarından biri olacak." ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl İstanbul’da bir birey üzerinde bulduğu bir kene örneğini incelemeye alan Keskin, bu kenenin Uzak Doğu kökenli ve muhtemelen Çin menşeli olduğunu vurguladı: "Haemaphysalis longicornis kene türü, Türkiye'ye 3-4 yıl önce geldiğini düşünüyoruz. Bu türün, özellikle insan sağlık sorunlarına yol açma potansiyeli oldukça yüksek."
Dr. Kandai Doi, Haemaphysalis longicornis'un Türkiye'de ilk kez tespit edilmesinin önemine dikkat çekerek, bu kenenin "30’dan fazla hastalık etkenini taşıyabildiğini" ifade etti. Özellikle Asya’da yaygın olan bu tür, dünya genelinde de ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.
Bilim insanları, bu proje ile kene türlerini ve taşıdıkları patojenleri daha iyi anlamayı ve toplumda farkındalığı artırmayı hedefliyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
