Suriye Cumhurbaşkanlığı: SDG'nin Federalizm Çağrıları Ülkenin Birliğini Tehdit Ediyor

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan son anlaşmanın ardından, federalizm ve özerk yönetim taleplerinin ülkenin birliğini tehdit ettiğini vurguladı. Yayımlanan açıklamada, anlaşmanın ruhunu özel veya dışlayıcı projelerden uzak tutarak, kapsayıcı bir ulusal çözüm için somut adımlar atılması gerektiği belirtildi. Şam yönetimi, Kürt grupların son dönemde ulusal bir muhalefet olarak öne çıkan federalizme yönelik çağrılarının, Suriye'nin toprak birliğini tehdit eden ve demografik yapısını sarsan tehlikeli eğilimler olarak değerlendirildiğini ifade etti. Bu bağlamda, Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğünün 'kırmızı çizgileri' olduğunu ve bu çizgilerin aşılmasının ulusal kimliğe zarar vereceği uyarısında bulundu. Suriye Cumhurbaşkanlığı, SDG’nin kontrolündeki bölgelerde devlet kurumlarının engellenmesi ve ulusal kaynakların devlet dışı aktörlerce kullanılmasına yönelik uygulamaların, ulusal egemenliğe kast ettiğini belirterek, bu tür girişimlerin ülkenin birlikteliğine zarar vereceği tehdidinde bulundu. Ülkenin toplumsal dokusunu tehdit eden demografik değişimlere dair endişelerini dile getiren Cumhurbaşkanlığı, aynı zamanda SDG liderliğinin, Arap, Kürt, Hristiyan ve diğer köklü yerlilerin birlikte yaşadığı gerçekleri göz ardı edemeyeceğini ifade etti. Bu açıklamalardan sonra, Suriye'deki Kürt grupların yaptığı 'Rojava’da Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı' önemli bir tartışma başlattı. Konferansta, Kürt taraflar arası diyalogun önemine vurgu yapılarak, federalizme yönelik taleplerin ele alınması amaçlandı. Öte yandan, SDG'nin pan-Kürt birliği yönündeki arayışları ve kendi içinde bir yapı kurma çabaları, Suriye yönetimi tarafından ulusal bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Suriye Cumhurbaşkanlığı, Suriye'deki çözüm sürecinin, kesinlikle halkın iradesine dayanarak, ulusal birlik ve egemenliği koruyarak, dış müdahale ve her türlü vesayeti reddederek sağlanabileceği mesajını net olarak iletti. Önümüzdeki dönem, Suriye’nin geleceğini şekillendirecek olan bu gelişmeler Suriye’nin iç dinamikleri üzerine büyük bir etki yapmaya devam edecek. Bu bağlamda, haberin içeriği üzerine düşünürsek; Suriye’nin çok parçalı yapısı ve etnik gruplar arası dengeleri göz önünde bulundurulduğunda, bu tür merkezi hükümet açıklamalarının, çözüme giden yolu tıkayabileceği ve çatışmaları derinleştirebileceği endişesini taşıyorum. Diğer taraftan, Kürtlerin hak talepleri ve temsil sorunlarının, Suriye’nin barış ve birliğine nasıl bir katkı sağlayacağı da önemli bir tartışma konusudur. Ulusal huzurun sağlanması, ancak tüm kesimlerin adil temsil edildiği bir yapıyla mümkün olabilir.