Son haftalarda altın fiyatları tarihi seviyelere ulaşarak dikkat çekici bir yükseliş sergiliyor.

Son dönemlerde altın fiyatlarının gösterdiği tarihî artış, küresel jeopolitik gerginlikler ile Çin'in artan alım taleplerinin birleşimiyle dikkat çekiyor. Geçtiğimiz hafta altının ons fiyatının ilk kez 3.500 doları aştığı ve ardından 3.300 dolara gerilediği belirtiliyor. Bununla birlikte, altın fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre %40 civarında bir değer kazanımı göstermekte, bu durum da analistlerin 2025 sonu için öngördüğü değerlerin üzerinde seyretmesine neden oluyor. BullionVault'un araştırma direktörü Adrian Ash, altın fiyatlarındaki artışın ardında yatan en önemli faktörün Çinli özel yatırımcıların yoğun talebi olduğunu vurguluyor. Şanghay Altın Borsası'nda ve Şanghay Vadeli İşlemler Borsası'ndaki işlem hacimlerinin kayda değer artış göstermesi, Çin’in bu alandaki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Dünya Altın Konseyi'nden Joseph Cavatoni de bu yükselişin büyük ölçüde Çin kaynaklı olduğunu, merkezi bankanın işlemlerine ilişkin milyonlarca dolarlık işlem hacimlerinin mevcut olduğunu belirtiyor. Çin’in son 15 yıldır hem bireysel yatırımcılar hem de kamu kurumları aracılığıyla düzenli biçimde altın alımı yaptığını hatırlatan Cavatoni, ticaret gerilimleri ve jeopolitik belirsizliklerin bu alışverişleri hızlandırdığını ifade ediyor. Özellikle Trump yönetiminin ticaret politikalarının, Çin’i tek hedef haline getirmesiyle bu durumu daha da belirginleştirdiği görülüyor. Çin Altın Derneği’nin yaptığı açıklamalara göre, bu yılın ilk çeyreğinde altın külçe ve sikke tüketiminin geçtiğimiz yıla göre %30 arttığı kaydedildi. Bu artış, karmaşık ekonomik koşullar ve jeopolitik belirsizliklerin hata oynamadığını gösteriyor. Altın, bu anlamda değer koruma işlevi ile öne çıkmaya devam ediyor. Ancak, Çin'in resmi rezervleri ile piyasa analizleri arasında büyük bir uçurum olduğunu vurgulayan uzmanlar, Çin Merkez Bankası'nın bize sunduğu rakamların güvenilirliği konusunda kuşku içinde olduklarını da belirtmektedir. Çin, buna ek olarak, yalnızca altın yatırımlarını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda dolar dışındaki varlıklara yönelerek portföyünü çeşitlendiriyor. Bu sürecin, zayıflayan dolar üzerinde de önemli bir koruma aracı olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Çeşitli analizler, 2025 yılında Çin’in resmi altın rezervlerinin tahmin edilen miktarlarının gerçekte daha fazla olabileceğini göstermekte, bağımsız kaynakların Çin’in gerçekte sahip olduğu altın miktarının çok daha yüksek olduğunu öne sürdüğünü de belirtmek gerekir. Sonuç olarak, altın fiyatlarındaki bu artış sadece ekonomik verilerle değil, aynı zamanda politik ve stratejik amaçlarla da yakından ilişkili olarak ilerlemektedir.