Merkez Bankası’nın faiz kararı herkeste şaşkınlık yarattı

Merkez Bankası, son faiz kararlarıyla birlikte finansal piyasalarda büyük bir etki yaratmış durumda. Ülkede mevcut enflasyon oranının %38 civarında olmasıyla birlikte, politika faizinin %42,5 olması, çoğu uzmanın beklentisinin aksine, faiz oranının artırılmasına neden oldu. Uzmanlar, normal koşullarda bu kadar yüksek bir enflasyon karşısında faizin düşürülmesinin beklenmeyeceğine dikkat çekiyor. Öte yandan, bu hamlenin sürpriz olduğunu ve piyasalarda daha önce sabit bırakılacağı yönünde bir beklenti olduğunu belirtmek gerekiyor. Faiz artışının gerekçeleri arasında, enflasyon verilerinin yanı sıra tüketici talebinin gıda ekseninde sıkışması ve düşen satın alma gücü gibi ekonomik zorluklar yer alıyor. Faiz oranının artırılması, özellikle kredilere ulaşımı zorlaştırırken, aynı zamanda gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almayı amaçlıyor. Ancak bu durumun, reel sektör üzerindeki etkileri konusunda kuşkular bulunmakta. Uzmanlar, Merkez Bankası'nın bu hamlesinin zamanlamasının kritik olduğunu düşünüyor. Çünkü, geçmişte yaşanan faiz indirimleri sonrası piyasaların gerçeklerle olan bağın kopması, dönülmesi güç bir duruma yol açmıştı. Öyle ki, politika faizinin %8,5'e düşürülmesiyle birlikte, sert bir kredi sıkıntısı yaşanmıştı ve piyasalarda %80'lere kadar çıkan faiz oranlarıyla karşılaşılmıştı. Bu anlamda, Merkez Bankası’nın mevcut kararı, hem mesleki bir önlem hem de piyasaların kontrolünü sağlama amacı taşıyor. Gıda enflasyonu ve tarımsal üretim kayıpları, Merkez Bankası’nın kararlarının etkilerini artıracak kritik faktörler. Don olaylarının yaşandığı bölgelerde tarımsal ürünlerin rekolte kayıpları, gıda fiyatlarında önemli artışlara yol açmaktadır. Faiz artışlarının ardından bankalarda kredi ve mevduat faizlerinde de artışlar görülmekte. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın atmış olduğu bu adım, gıda enflasyonunu etkileyen faktörlere karşı bir önlem olarak algılanmakta. Ancak, bu kararın uzun vadede nasıl bir tablo çizeceği ve piyasalarda ne kadar etki yaratacağı ise henüz belirsizliğini koruyor. Ekonomik gerçeklerle yüzleşme gerekliliği, faiz oranları ile birlikte ele alınmalıdır. Eğer bu bağ sağlıklı değilse, Merkez Bankası'nın kararları sadece nominal bir değişiklik olarak kalabilir ve piyasalardaki güven çok daha derinlemesine sıkıntılar yaşayabilir.