İsrail savaş uçakları, Beyrut'un güneyindeki bir binayı tahliye uyarısından sonra bombaladı

İsrail ordusu, Beyrut'un güneyinde bulunan el-Hades Mahallesi'ndeki bir binaya hava saldırısı düzenledi. Bu saldırı, Lübnan'daki Hizbullah varlığına yönelik bir operasyon olarak tanımlandı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, saldırının hedefinin Hizbullah'a ait olduğu iddiasında bulundu ve çevredeki binaların tahliye edilmesi için halkı uyararak havaya ateş açtıklarını belirtti. Bu uyarıların ardından gerçekleştirilen saldırıda can kaybı yaşanmadığı bildirildi. Ayrıca, Lübnan Enformasyon Bakanı Paul Markus’ın açıklamasına göre, 27 Kasım 2024'te imzalanan ateşkes anlaşmasının bu tarihten bu yana İsrail tarafından tam 2,740 defa ihlal edildiği ve bu ihlallerin sonucunda 190 kişinin öldüğü, 485 kişinin ise yaralandığı ifade ediliyor. Bu durum, bölgedeki gerginliklerin artmasına yol açarken, Lübnan hükümetinin uluslararası topluma, özellikle garantör ülkeler olan ABD ve Fransa'ya baskı yaparak, İsrail'i durdurması noktasında orantısız bir baskı kurmasını sağlamaya çalıştığı açıkça görülüyor. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bu durumu kınayarak, ülkelerinin egemenliğine yönelik İsrail'in bu tür saldırılarının kesinlikle kabul edilemeyeceğini vurguladı. Benzer bir şekilde, Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam da, sivil yaşamın güvenliğini tehdit eden bu tür saldırıların durdurulması için garantör ülkelerin harekete geçmesi gerektiğini dile getirdi. Çatışmaların ve saldırıların sivil halk üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, ele alınması gereken bir diğer önemli sorun da sivillerin bu tür çatışmalarda nasıl bir kurban konumuna sokulduklarıdır. Bu durumu değerlendirdiğimizde, İsrail’in halen Lübnan’la olan ateşkes anlaşmasını ne ölçüde ihlal ettiği ve bu ihlallerin sonucunun ne olacağı konusunda ciddi endişeler mevcut. İsrail’in askeri operasyonları Sivil halkı hedef almasının yanı sıra, bölgedeki siyasi istikrarı da bozma potansiyeline sahip. Sonuç olarak, Orta Doğu’daki barış süreci, noktalar üzerindeki gerginliğin azalması ve iki taraf arasında çıkabilecek olası çatışmaları önlemek için uluslararası toplumun aktif müdahalesine ihtiyaç duyuyor. Bu saldırılar, sadece Lübnan için değil, genel olarak bölge için büyük bir tehdit oluşturuyor ve müdahil olan güçlerin bu durumu ciddiye alarak, somut adımlar atması gerekmektedir.