İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 66 Filistinli hayatını kaybetti.

Son günlerde İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava ve kara saldırıları, çatışmanın derinleştiğini gözler önüne seriyor. Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, özellikle Gazze kentinin çeşitli mahallelerinde yapılan bombardımanlarda yaşanan can kaybı sayısı en az 66 olarak kaydedildi. Bu ölümler arasında bir ailenin dört çocuğuyla birlikte hedef alınması, sivil kayıpların boyutunu gözler önüne seriyor. Özellikle çocukların ve kadınların hayatını kaybetmesi, insani felaketin boyutunu artırmakta. Saldırılarda büyük yıkımlar yaşanırken, sağlık kaynaklarından alınan bilgiler, yaralıların ve ölülerin Şifa Hastanesi'ne taşındığını göstermektedir. Bunun yanında, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Ofisi’nin verilerine göre, bölgedeki insani durumun kritik bir seviyeye geldiği vurgulanıyor. İlaç ve gıda seviyelerinin kritik derecede azaldığı, insani yardım ve diğer temel malzemelerin bölgeye girişinin engellendiği belirtiliyor. Öte yandan, İsrail ordusu saldırılarının arka planında ise Hamas'ı hedef alma amacı yatmakta. İsrail'in Gazze Şeridi'nde 18 Mart'ta başlattığı yeni saldırı dalgası, bölgedeki gerilimi artırdı. Saldırıların nedeni, Hamas’ın bölgede gerçekleştirdiği eylemler olarak gösterilirken, İsrail ayrıca, bu saldırıların insanları rehin almak ve maddi kaynağı engellemek amacıyla yapıldığını savunuyor. Ancak bu durum, insan hakları örgütleri tarafından yoğun bir şekilde eleştiriliyor ve bölgedeki sivil halkın büyük oranda zarar gördüğü belirtiliyor. Ayrıca, sağlık personelinin sahadaki çalışma şartları da dikkat çekici. Hastaneler, sürekli olarak gelen yaralılarla başa çıkmaya çalışırken, sağlık çalışanlarının kayıplarının yanı sıra, psikolojik baskı altında yaşamlarını sürdürdüğü hükmü veriliyor. Saldırılar sırasında hayatını kaybeden sağlık çalışanları, dramanın derinliğini artırıyor; zira they, ilk yardımın ve kurtarma çabalarının merkezindeler. Analizime göre, bu güncel gelişmeler, Filistin ve İsrail arasındaki çatışmanın sadece askeri bir durumdan ibaret olmadığını, aynı zamanda derin insani krizler doğurduğunu da açıkça ortaya koymaktadır. Dünya genelinde savaş karşıtı örgütler ve insan hakları savunucuları, bu tür saldırıları kınamakta ve İsrail'in sivillere yönelik eylemlerini, savaş suçu olarak nitelendirmektedir. Sonuç olarak, Gazze'deki durum, sadece barışın sağlanması için değil, insani değerlerimiz ve savunmasız insanların hayatları için de acil bir çözüm gerektirmektedir. Dünya genelindeki siyasi liderlerin, bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmesi ve insani yardımların bölgeye ulaşabilmesi için gereken adımları atması bekleniyor.