İsrail ordusu ile Hamas arasındaki çatışmalar, Gazze'de yeniden alevlendi.

İsrail ordusu ve Hamas arasında süregelen çatışmalar, Gazze'de yeni bir ivme kazandı. Son bilgilere göre, İsrail'le Hamas arasında yaşanan son olaylar neticesinde, iki İsrail askeri hayatını kaybetti ve beş askerin durumunun ağır olduğu bildirildi. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde gerçekleşen bu saldırıları, Hamas tarafından düzenlenen bir pusunun sonucunda kaybedildiği yaklaşımıyla şekillendiriyor. Bu olayların hemen ardından, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarına başladığı bildirildi. Filistinli kaynaklar, Gazze'de düzenlenen saldırılarda en az 41 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini ve 51.000'den fazla Filistinlinin son 1,5 yıl içinde hayatını kaybettiğini aktarmaktadır. Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mülteciler Ajansı UNRWA, bölgedeki insani durumu ele alarak, savaşın insani boyutuna dikkat çekti. Öyle ki, Gazze’nin Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki çocukların sıcak yemek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturması, bölgedeki insanlık dramını gözler önüne seriyor. UNRWA, 1,9 milyon kişinin yerlerinden edildiğini vurgulayarak, Filistinli mültecilerin %70 ila %80’inin yoksulluk içinde yaşadığını belirtiyor. Orta Doğu'daki bu gerilim sadece Gazze ile sınırlı kalmıyor. ABD güçleri, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik hava saldırılarında bulundu. Saldırılar sonucunda 80 kişinin hayatını kaybettiği, aralarında sağlık ve kurtarma ekiplerinin de bulunduğu bildirildi. İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın açıklaması ise çatışmaların dinamiği hakkında bilgi veriyor; İsrail askerlerine yönelik karmaşık bir pusudan bahsediliyor. Ek olarak, İsrail ordusu da kendi kayıplarını doğruladı; Gazze’ye yapılan saldırılarda bir subayın hayatını kaybettiğini ve 5 askerin ağır yaralandığını açıkladı. Son olarak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sosyal medyadan paylaşılan bir video üzerinden esir askerin kaderi hakkında bilgi alınamadığını ifade etti. Tüm bu olaylar, hem İsrail halkını hem de Gazze'deki Filistinlileri olumsuz etkileyen karmaşık ve trajik bir durumu gözler önüne seriyor. Kriz, sadece askeri bir çatışma değil, aynı zamanda insan hakları ve insani durum açısından da ciddi sonuçları olan bir durum.