Her ay Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verileri, ekonomik gelişmeleri yakından takip edenler için kritik bir öneme sahip.

Türkiye’nin ekonomik durumu, özellikle enflasyon oranları ile bağlantılı olarak merakla takip ediliyor. Nisan ayına ilişkin enflasyon verileri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanması beklenirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) de piyasa beklentilerini ortaya koyan Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını yayımladı. Bu anket, toplamda 71 katılımcının görüşlerini yansıtmakta ve yıl sonu enflasyon tahminleri gibi birçok önemli göstergeyi içeriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun son 10 aydır düşmekte olduğunu belirterek, güçlü bir siyasi irade ve program olduğunu ifade etti. Şimşek’in sözleri, dünya genelindeki sıkıntılara rağmen Türkiye’nin daha avantajlı bir konumda olduğunu vurguladı. Ancak, yüksek enflasyon oranları ve piyasa dalgalanmaları, bazı beklentilerde etkisini göstermekte. TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan ise yıl içindeki enflasyon eğilimlerinin genel olarak düştüğünü, fakat hala zorlukların var olduğunu belirtti. Özellikle hizmet kalemlerindeki yapışkan fiyatların enflasyonu yüksek tutma riski taşıdığına dikkat çekti. Nisan ayı enflasyon oranlarının açıklanma tarihi ise 5 Mayıs 2025. Daha önce de birçok analizin yapıldığı gibi, TCMB'nin piyasa katılımcıları anketinde, geçtiğimiz ayki TÜFE artışı beklentisi yüzde 2,25’tan 3,07’ye çıktı. Cari yıl sonu TÜFE artışı beklentisi ise yüzde 28,04’ten yüzde 29,98’e yükseldi. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (BETAM) raporuna göre, hanehalkı enflasyon beklentisi de artmaya devam ediyor. Üstelik, anket katılımcıları arasında enflasyon beklentileri, cinsiyet ve yaş gruplarına göre değişkenlik gösteriyor. Örneğin, kadınların enflasyon beklentisi erkeklerden daha yüksek çıkarken, öğrencilerin beklentisi en yüksekti. Koç Üniversitesi’nin yaptığı diğer bir ankette de, hanehalklarının 12 aylık enflasyon beklentisinin yükseldiği ortaya kondu. Döviz ve altın gibi tasarruf araçlarına yönelik ilginin artması, ekonomik belirsizliğin ve enflasyon korkusunun bir göstergesi. Bu süreçte, Türkiye'nin enflasyon oranları, ekonomik aktörlerin davranışlarını etkilerken, açıklanan verilerin piyasalara olan etkisi de merakla beklenmektedir. Ekonomik istikrarın sağlanması adına atılacak adımlar, enflasyon hedefleri ile birlikte dikkatle izlenmesi gereken konular arasında yer alıyor.