Kaydedilen makaleler

Henüz yer işaretlerinize herhangi bir makale eklemediniz!

Makalelere göz at
Newsletter image

Bültene Abone Olun

Yeni yazılar, haberler ve ipuçları hakkında bildirim alan 10 bin+ kişiye katılın.

Endişelenmeyin, spam göndermiyoruz!

KVKK Uyumluluğu

Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek, Çerez Politikası, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı kabul etmiş olursunuz.

Gençlerde Kolorektal Kanser Riskinde Artış: Colibactin Toksini Tehlikesi

Gençlerde Kolorektal Kanser Tehditi Artıyor

Bilim insanları, kolorektal kanser vakalarının genç yaşlarda görülmesinin ardındaki gizli tehlikeleri gün yüzüne çıkardı. California Üniversitesi San Diego önderliğinde yürütülen araştırma, 11 ülkeden uzmanların katılımı ile gerçekleştirildi ve "colibactin" adı verilen bakteriyel toksinin, genç bireylerin DNA'sında kalıcı hasarlara yol açtığını ortaya koydu. Araştırma, bu önemli bulgularını Nature dergisinde yayımladı.

Colibactin ve DNA Hasarı

Uzmanlar, dünya genelinde 981 kanser genomunu inceleyerek, özellikle mikrosatellit-durağan (MSI olmayan) kanser türlerinin mutasyon profillerinde dikkate değer farklılıklar tespit etti. Genç yaşta teşhis edilen kanser vakalarında, colibactin mutasyonlarına özgü olan SBS88 ve ID18 mutasyon desenlerinin üç kat daha sık görüldüğü belirlendi. Ayrıca, bu toksine maruz kalan bireylerde Adenomatöz Polipozis Koli (APC) genindeki mutasyonların dörtte birinin ID18 kaynaklı olduğu ifade edildi. APC geni, tümör gelişimini baskılayarak hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını engelleyen önemli bir gen olarak biliniyor.

Çocukluk Döneminde Maruz Kalma

Bilim insanları, çocukluk döneminde colibactin'e maruz kalmanın yıllar içerisinde DNA hasarlarına yol açabileceği ve bunun sonucunda 40 yaş öncesi kanser riskini artırabileceği görüşündeler. Araştırmanın baş yazarı Ludmil Alexandrov, "Bir çocuk bu mutasyonu 10 yaşında kazanırsa, 60 yerine 40 yaşında kansere yakalanabilir" diyerek bu sürecin ne kadar erken başlayabileceğine dikkat çekti.

Son Yirmi Yılda Artış Dikkat Çekiyor

Son 20 yılda genç yetişkinlerde kolorektal kanser vakalarının iki katına çıktığı gözlemleniyor. Ancak bu bireylerin çoğunda obezite ya da genetik yatkınlık gibi klasik risk faktörleri bulunmuyor. Uzmanlar, bu durumu çevresel ve mikrobiyal faktörlere yönlendirmekte ve colibactin üreten bakterilerin başlıca şüpheli olarak öne çıkmasına işaret ediyorlar.

Tarama Yaşlarının Düşürülmesi Gerekiyor

Kanada merkezli Sunnybrook Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Michael Raphael, gençlerin daha fazla erken teşhis imkanına kavuşması için tarama yaşının düşürülmesi gerektiğini belirtti. Özellikle ailesinde hastalık öyküsü bulunan, obezite gibi risk faktörleri taşıyan veya azınlık gruplarına mensup bireylerin tarama kılavuzlarının esnetilmesi gerektiği ifade edildi.

Chicago'da düzenlenen Amerikan Klinik Onkoloji Derneği Konferansı’nda konuşan uzmanlar, tarama yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiği ve bu yöntemlerin kolon kanserinde de kullanılabileceği üzerine önerilerde bulundular. Dr. Aparna Parikh ve Dr. Pamela Kunz gibi isimler, erken yaşlarda tarama yapılmasının önemine değinerek, gerektiğinde 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireylerin bu süreçten yararlanabileceğini belirttiler.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Modern yaşam tarzı, obezite, kötü beslenme ve hareketsizlik gibi faktörler, özellikle gençler arasında kanser riskini artırmaktadır. Uzmanlar, sağlıklı beslenmenin ve düzenli egzersizin önemine işaret ederek, genç yaşlarda bu alışkanlıkların benimsenmesini teşvik ediyor. Araştırmalar, kolorektal kanser vakalarındaki artışı ve bu durumun önüne geçilmesi için alınması gereken tedbirleri vurgulamaktadır.

Tarafsızlık Analizi

Tarafsızlık Puanı:
30/100
Tarafsız Taraflı
Bu haber  20  farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, bilgilendirici ve tarafsız bir şekilde sunulmuş olmakla birlikte, gençlerde kanser artışına neden olan faktörler üzerinde fazla vurgu yapması ve bazı uzmanların görüşlerine bağlı kalması nedeniyle biraz yönlendirme içerebilir. Ancak temel veriler ve bilimsel çalışmalarla destekleniyor olması, kaynakların çeşitliliği açısından olumlu bir tarafsızlık göstermektedir.

Bu Makale Hakkında Önemli Sorular

Düşün ve Değerlendir

Bu konuyla ilgili: