Gazze'de Kıyamet Benzeri Bir Durum: İnsani Kriz Derinleşiyor

Birleşmiş Milletler'in (BM) kuruluşları, İsrail'in Gazze'ye yönelik uyguladığı ablukaların ve insani yardımlara dair kısıtlamaların sonuçlarını belirtiyor. İki aydan fazla bir süredir gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçların girişine izin verilmemesi, bölgedeki insani durumu kritik bir seviyeye taşıdı. Bu süreçte, UNICEF’in verilerine göre, beş yaş altındaki çocuklar arasında yetersiz beslenme oranları alarm verici düzeyde yükseldi. Geçtiğimiz ay, Gazze’yi etkileyen bu durumu bir 'kıyamet benzeri' olarak tanımlayan BM temsilcileri, yardıma ihtiyaç duyan ailelerin durumunun her geçen gün daha da kötüleştiğini vurguladı. Şubat ayında hafif bir ateşkes döneminde bile, 2 bin 27 çocuğun beslenme yetersizliği nedeniyle tedavi gördüğü belirtiliyordu; Mart ayında ise bu sayı 3 bin 696'ya ulaştı. Bu anlamda, UNICEF ve diğer yardım kuruluşları, çatışma boyunca yeterli gıda, sağlık hizmeti ve altyapı erişiminin azalması sebebiyle ciddi sonuçlar ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor. Üstelik, çocuk felci aşılaması kampanyaları bile durdurulmuş durumda, bu durum salgın hastalıkların yayılma riskini artırıyor. BM'ye bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı UNRWA, insani yardımların durdurulması nedeniyle Gazze'de gıda yardımcılarının neredeyse tükendiğini ve bunun karşısında taleplerin arttığını ifade ediyor. Tel Aviv yönetimi, Hamas'ı insani yardımları engellemekle suçlarken, BM ise bu durumu yetersiz bir insani yardım sistemi olarak işaret ediyor. İnsani yardımların ve gıda ürünlerinin acilen bölgeye ulaşması gerekliliği bir zorunluluk olarak öne çıkıyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik başlayan hava saldırıları, 7 Ekim 2023'ten bu yana büyük yıkımlara ve sivil kayıplara neden oldu. BM’nin açıkladığı rakamlar, bu süreçte 52 bin 418 kişinin hayatını kaybettiğini, 118 bin 91 kişinin de yaralandığını gösteriyor. İnternette ve sosyal medya platformlarında yürütülen kampanyalar, dünya genelinde bu krizin daha fazla görünür olmasını sağlarken, insani dramın boyutları gözler önüne seriliyor. Ancak, uluslararası kamuoyunun ve hükümetlerin bu duruma karşı net bir tutum sergileyip sergileyeceği belirsizliğini koruyor. Genel olarak bakıldığında, Gazze’nin maruz kaldığı insani kriz, sadece bir siyasi mesele değil, aynı zamanda temel insan hakları açısından da büyük bir endişe kaynağıdır. Bu bağlamda, BM ve çeşitli uluslararası sağlık ve yardım kuruluşları, mümkün olan en kısa sürede harekete geçmek ve gerekli yardımları ulaştırmak adına çağrıda bulunuyor.