Almanya, 2025 yılı için büyüme tahminlerini sıfır seviyesine indirdi.

Almanya'da ekonomik gelişmeler, geçtiğimiz günlerde yayımlanan Ifo İş Ortamı Güven Endeksi ve diğer ekonomik verilerle yeniden gündeme geldi. Merkezi Münih'te bulunan Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), nisan ayı İş Ortamı Güven Endeksi sonuçlarını paylaştı. Bu endeks, sanayi ve ticaretine ilişkin güvenin arttığını göstermesine rağmen, beklentilerin kötüleşmesi dikkat çekti. Özellikle, Ifo Beklentiler Endeksi'nin düştüğü bilgisinin verilmesi, gelecekteki ekonomik duruma dair belirsizlikleri ortaya koydu. Ifo Başkanı Clemens Fuest, şirketlerin mevcut durumlarından memnun olduğunu belirtse de, alıştıkları belirsizlik ortamının arttığını vurguladı. Özellikle, Alman imalat sektöründeki güvenin azalması, piyasalardaki kaygıları pekiştirdi. Alman ekonomisinin duraklama sinyalleri vermesi, her ne kadar uluslararası ticaret savaşlarının ve ABD'nin uyguladığı gümrük tarifelerinin etkisi altında kalsa da, bu durum iç dinamiklerin de sorgulanmasına neden oldu. Örneğin, Bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) 50 seviyesinin altına inmesi, ekonomik büyümenin tehdit altında olduğu anlamına geliyor. Ekonomi Bakanı Robert Habeck, tahminlerin oldukça kötümser olduğunu ve ABD'nin uyguladığı politikaların Alman ekonomisi üzerinde ağır bir yük oluşturduğunu belirtti. Bu bağlamda, 2025 yılı için yapılan sıfır büyüme tahmini, hükümetin ve uluslararası kuruluşların ekonomik beklentilerinin daha da kötüleşmesine neden olmuştur. IMF de Almanya'nın büyümesi açısından benzer değerlendirilerde bulunmuş, bu durumu "tahmin edilemez" unsurların artırdığı belirsizlik bağlamında ele almıştır. Bu bağlamda, Alman ekonomisi büyük bir belirsizlik içinde varlığını sürdürmeye çalışırken, hükümetin iktisadi modelini gözden geçirmesi gerekliliği gündeme geliyor. Ekonomi, pandemiden beri ilk kez üst üste iki yıl daralma gösterecek durumda. Sonuç olarak, Almanya'nın büyüme beklentilerindeki bu keskin revizyon, sadece ekonomik verilerin kötüleşmesi değil, aynı zamanda küresel ticaretin istikrarının da sorgulanmasına neden oldu. İhracata dayalı bir ekonomik yapı ile bu tür bir belirsizlik ve durgunluk, Alman ekonomisinin geleceği açısından tehlikeli bir durum oluşturuyor. Ekonomik büyümenin sıfırlanması, daha geniş bir strateji değişikliğini zorunlu hale getirebilir ve bu sürecin ne kadar hızlı gerçekleşeceği ise belirsizliğini koruyor.