ABD Dışişleri, Şam’la ilgili yaptığı açıklama ile yürekleri ağza getirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye’nin başkenti Şam'da her an saldırı olabileceğine dair uyarıda bulundu. Açıklamada, 'Suriye'nin hiçbir bölgesi güvenli değil' denilerek, Amerikan vatandaşlarının Suriye'deki güvenlik durumuna ilişkin endişeleri artırıldı. Özellikle terörist grupların ülke içerisinde insan kaçırma, bombalama ve diğer saldırılarla bağlantılı olduğu vurgulandı. Bu açıklama, ABD'nin Suriye'den askerlerini Irak'a kaydırmasının hemen ardından geldi. Uzmanlar, şimdiki durumu ABD'nin Orta Doğu'daki jeopolitik çıkarları ile ilişkilendirerek, yeniden yapılanma ve stratejik ilişkiler açısından önemli olabileceğine dikkat çekti. Gözler, ertesi sabah yapılan bir süpriz ziyarete çevrildi: ABD Kongre üyeleri, Şam'ı ziyaret etti ve burada Suriyeli yetkililerle bir araya geldi. Bu durum, açıklanan uyarıyla çelişen bir durum olarak değerlendirilirken, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabawat’ın 'Suriye halkına olan sevginiz ve bağlılığınız için size şükranlarımı sunuyorum' ifadeleri dikkat çekti. Başka bir deyişle, bazı ABD'li yetkililerin Şam'daki bu tür yakınlaşmaları, Washington'un Suriye'yle ilişkilerinin nasıl bir hal alacağını sorgulatıyor. Açıklamada dikkat çeken bir diğer nokta ise, ABD'nin Suriye'deki askeri varlığına yapılan atıflar. Pentagon, Suriye'deki asker sayısını 1000’in altına çekmeyi planladığını duyurdu. Bu çekilme, Washington'un Suriye'deki tutumunu sorgularken belli başlı enerji kaynaklarına ve muhalefet gruplarına yönelik stratejik kararların altında yatan sebepler üzerinde durulması gerektiğini gösteriyor. Benim yorumum olarak, ABD'nin Suriye'deki durumu, sıklıkla değişen siyasi iklim ve güç dengeleri nedeniyle karmaşık bir hal alıyor. Şam'daki ABD Kongre üyelerinin rahat tavırları, sokaklarda dolaşmaları, birçok kişi tarafından yanlış anlaşılabilir. Dışişleri Bakanlığı'nın bu kadar yüksek bir alarm seviyesi vermesi, terör tehdidinin önemi kadar, farklı güç dinamiklerinin Suriye üzerinde ne kadar etkili olduğunu da gösteriyor. Kentteki angajmanlar ve ABD’nin Suriye halkıyla olan ilişkisine dair tutumları, gelecekte daha da dikkat çekici hale gelecektir.